Gelişmeler, Yorumlar, Analizler... Siyaset Bilimci olmak zor!

 Bilim insanlarının güncel gelişmeleri hemen bir çırpıda analiz etmek gibi bir görevleri olduğunu düşünmüyorum. Bizim işimiz gelişmeleri, kavramlar, tarihsel bağlam, değişim ve dönüşüm içinde bir yere oturtmak ve anlamlandırmak. Kahin değiliz, zorluklara karşı reçete yazmak gibi bir görevimiz de yok.

Siyaset bilimci olmak için zor bir ülke. Kitaplarla/kavramlarla uyumlu olmayan pek çok şey var, en azından bunun farkında olmak bir iyidir belki.

Açıkçası çoğu zaman gelişmeleri anlamakta ve kategorize etmekte zorlanıyorum. Çok hızlı değişen gündemde, sosyal medyanın kendi içinde çok hızlı gruplaşması ve linç kültürünü geliştirilmesi nedeniyle, bazı konularda ne düşüneceğimizi kestirmek zor. Sakin kafayla gelişmeleri izleyemiyoruz. Çoğu zaman takip etmekte bile zorlanıyoruz. Ben kişisel olarak her konuda yorum yapmak gereğini hissetmiyorum. Söylediğim gibi çoğu zaman neyin ne olduğunu anlamak bile güç. 

Bunu derslerde de ifade ediyorum. Öğrencilerin Türkiye gündeminden çıkamamaları, dünya ve tarih bilgilerinin çok eksik olması karşısında üzüntü duyuyorum. Derste genelde kendi görüşlerimi vermem. "Benim değil, öğrendiklerinizle sizin analizlerini önemli burada" derim. Evet, bir kaçış yolu; ders konularım da çoğunlukla Türkiye ile ilgili değil zaten. "Ama hocam, peki Türkiye'de böyle mi?" sorusu ise en sık sorulan sorulardan biri.

Az çok bilimsel düşünce içinde gelişmiş, kendini geliştirmiş bizler için daha zor. Belki de ana akım düşüncelere kapılıp gitmek daha kolaydır; bilimsel bakış açısının bazen sıkıntı getirdiği, her zaman doğruyu bulmakta yol göstermediği de açık. Bilim iyidir, güncel kötüdür denklemine katılmıyorum ama işim gereği de gündemin bir parçası olmak yerine bilimin bir parçası olmayı tercih ediyorum. Bu bazen konulara uzaklık, ilgisizlik, umursamazlık haline de dönüşebiliyor. 

 Bilgi sahibi olmadan yorum sahibi olmak; kanaatler, yorumlar, komplo teorileri, "arkasında biri var"lar, "aslında o öyle değil"ler, "göründüğü gibi değil"ler içinde, hem hayatımıza doğrudan müdahale eden hem de işimiz gereği ilgilenmek zorunda olduğumuz konu, gelişme ve durumları anlamamız gerekiyor. "Anlamak çözmeye yetmez" biliyorum. İşini iyi yapmaya çalışmanın çok matah bir şey olarak görülmediğinin de... Yine de bir şeyler üretmeye devam etmeye çalışıyorum kendimce. Meslekte 20 yılım tamamlanırken, artık sadece literatüre bağlı kalarak değil de kendi analizlerimi yapmaya çalışıyorum. Belki geç bile kaldım. Bilim biraz yavaş ilerliyor. Gelişmeleri hızlı yorumlayamamak kadar birilerinin yanında saf tutmayı da beceremediğimden, en iyi becerilerimden biri belki ama, 20 yılda edinebileceğimden daha azını edindim. 

Blog yazma alışkanlığı burada bir şeyler söylemeye ve üretmeye devam edeceğim.