Türkiye'de Açık Alanda Eylem ve Protestolar - Kasım 2021
Türkiye'de kim nerede neden eylem yapıyor soruları etrafında, açık alanda yapılan eylem ve protestoları kayda geçirmeye devam ediyorum. Kasım ayının listesini buradan bulabilirsiniz. (Kullanmak isterseniz, lütfen atıf yaparak kullanınız.)
Kısa bir analiz yapmak gerekirse, kaydedebildiğim kadarıyla, Kasım ayında önceki iki aya göre büyük bir artış var. Bunun temel nedeni tabii ki dolar-faiz tartışması etrafında hızla artan dolar kuru ve buna bağlı olarak yükselen fiyatlar. Özellikle ay ortasından itibaren DİSK'in farklı illerde düzenli olarak yaptığı eylemler ve burada kullandığı "Geçinemiyoruz" sloganı, bu yöndeki eylemlere dair gündemi belirlemede etkili oldu. Bu slogan hızlıca genel kullanım haline geldi. Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmeleri nedeniyle bu yöndeki talepler de bu slogan etrafında iletilmeye başlandı. DİSK'in örgütlü gücünün ekonomik tartışmaları yönlendirmesi açısından kayda değer bir noktaydı. KESK ve TMMOB gibi örgütler de bu sürece katıldı.
Ekonomik haklara dair eylemlerde, önceki aylardan devam eden işten atılma, toplu sözleşme yapmama ya da sözleşme gereklerini yerine getirmeme konularındaki eylemler azalmadan devam etti.
Kısaca Türkiye'deki insanları eylem ve protestoya sevk eden önemli başlıklardan biri, ekonomik haklar bağlamında çalışma hayatı ve çalışma koşulları olmaya devam ediyor.
Bu başlıkla ilişkili olarak yerel düzeyde taksi ve dolmuşçuların yaptığı eylemler, çiftçilerin tarım ürünlerine dair alıcı firmalarla meydana gelen anlaşmazlıklar da bu ay kayda geçen eylemler arasında.
Çalışma koşulları bağlamında özellikle sağlıkçıların eylemleri devam ediyor. Türk Tabipler Birliği'nin Beyaz Yürüyüş eylemi ile İstanbul-Ankara hattında 5 gün boyunca düzenli açıklamalar yapıldı.
Bu bağlamda Ankara'daki ek adliye binalarına dair avukatların yaptığı koşulu eylem ilginç protestolardan biri olarak kayda geçti. Keza Trendyol moto-kuryelerinin eylemleri de eylem tarihimizin ilklerinden biriydi sanırım.
Bu ay Sol Parti, Trabzon, İzmir ve İstanbul'da 3 miting yaparak en aktif parti oldu.
Salgın nedeniyle kendilerine verilen izin biten açık cezaevi mahkumlarının İstanbul ve Ankara'daki mitingleri gündem yarattı ve bu konuda adım atılmasının önü açıldı.
Çevrecilerin eylemleri bu ay da devam etti. COP26 gündemli eylemlerin yanında, yerel düzeyde farklı şehir ve köylerde çevreye zarar verecek yapılaşma ya da ihalelere karşı protestolar oldukça fazla sayıdaydı. Özellikle önceki aylardan devam eden Validebağ Korusu'nda gönüllülerin nöbetleri sonucunda ilgili alandaki ihalenin iptali, bir kazanım olarak vurgulanmalı.
Son olarak Türkiye toplumsal muhalefetinin en dirençli alanlarından olan kadın hareketinin 25 Kasım ve öncesinde yaptığı eylem ve açıklamalar, bitmeyen kadına karşı şiddet olaylarının da etkisiyle, buradaki gücün halen sağlam olduğunu gösterdi.
https://drive.google.com/file/d/1q5oRHY4wv-z-3s2iwNvbKG3t3XboyvdG/view?usp=sharing